Ses 1-2
Öhö öhömm..
Happy mi valentines gününüz?
Yanaştı mı bir kamyon gül kapınıza?
Whatsappınıza geldi mi gül buketi emojisi?
Tek taşınızı alır almaz göz kontrolü için randevunuzu oluşturdunuz mu peki?
Öyle diyorlar gözü yoruyormuş alışıncaya kadar.
Çok şükür böyle dertlerim olmadı, olmaz…
Çünkü bir seferinde eşime “Baş harfimin olduğu bir fincan gibi bir şey al bari. Bomboşta geçmez ki!” demiştim. Üzerinde ‘E’ harfi yazan fincan almıştı…
Woouuvv nasıl süper bir fikir.
Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi benim.
O gün bıraktım zaten sesli şundanım da olsa demeyi..
Özellikle 14 şubat gibi tamamen ticari olduğunu düşündüğüm bir gün için hediye almayı da vermeyi de sevmiyorum ama şu instagramda içinden macaron çıkan kutuları görünce de içim bir gitmiyor değil hani..
Macaron sevdiğimden değil, kutusu güzel.
Tam yarım kalmış ufak baharat paketlerini toplamalık. (Hay vizyonuma!)
Ayrıca neyinize yetmedi ev yapımı kürdan batırılmış havuçlu toplar, he?
Anne kekinizi ne çabuk sattınız 3 tane renkli yuvarlak şeye?
(Yazar burada macaronsuzluktan yanıyor, yazar bitmiş kimsenin bilesi yok)
Gül almanın bile basit, sığ kaldığı bir dönemde eriyip gidiyor sevgiler…
Bir de gülün bir tanesi de yetmiyor. Beyler tanışma tarihi kadar gülü arabanın sağ koltuğuna koyuyor ki; hanımlar kapıyı açar açmaz “aşkoooğğ.. ya sen harika bir detaysın” gibi tepkiler verebilsin. Ağlamalar, sarılmalar filan.
Delirmeyin, gül için ağlanmaz.
Adı üstünde gülün diye alınır.
Zaten bir kere bunu İstanbul’da yapamazsınız. Arabanın kapısını açar açmaz koltukta ne olduğu önemli değil. Kendini arabanın içine savurdun savurdun yoksa arkadan elli tane korna yersin “Haydi birader tıkadın trafiği!” diye…
Ünlü düşünür Bülent Serttaş’ın da dediği gibi “Aşk Bodrum’da yaşanıyor belki de güzelim. Ama İstanbul’da zor yani.”
Bir diğer versiyon Macaronlu gül kutusu.
Kutunun üzerinde güller, altında ufak bir çekmece var bir açıyorsunuz sekiz tane macaron.
Yapmayın arkadaşlar!
Sekiz tane macaronla yarım kilo et alınır, çoluk çocuk üç gün yenir.
Eşim bana macaron alsa yanında anlaşmalı boşanma celbini de koymayı unutmaz.
Bilir çünkü bitki örtüsünü değiştirebilecek kadar kızacağımı.
Çünkü biz msn’de, “Ne dinliyor?” sekmesinden dinlediğimiz şarkıyla birbirimize mesaj vererek küsüp barışan bir neslin aşıklarıydık.
Çünkü biz tuşlu telefon zamanı, kontörümüz bitmesin diye üst üste üç kere çağrı atınca “Her zaman aklımdasın” diyen bir çağdan geldik.
Çünkü biz ayrı ayrı yorgun, fırtına da yekpare, sımsıkı tutunarak, kalbimizi anlayarak ‘evet’ dedik…
Çünkü biz seversek profilinde ilişkisi var yazmaz, dünyayla ilişkisi yok yazar! 👊
(Sayın eşim bu yazıyı okuduysan şayet, çıkarken çöpü at, gelirken ekmek al… sçs, kib, aeo)
Spot foto: Saveurs Secretes adlı kişinin Pexels‘daki fotoğrafı
Bu yazı hakkında düşünceler