“Sosyal medya” nasıl böyle salak etti milleti? Biri, bir halt yapıyor, herkes başlıyor aynı haltı yemeye! Ne bu şimdi? Yeter yahu! “Tipolojik klon” sosyal medya sayesinde bulunmuş ve uzun zamandır kullanılmaktadır! Ne yazık ki; şahsiyet, karakter gibi ayırt edici kişilik özellikleri ortadan kalkmıştır… Kimse ne özgün düşünebiliyor, ne söylediğinin farkında! Bir budalalıktır, sarmış ortalığı…
Adamcağızın biri şelalenin önünde şenlenip “Anlatmaya gerek yok” diyor, tipolojik klonlar on binlerce defa aynı şeyi yapıyor… Bir okulda “İstiklâl Marşı” gösterisi yapılıyor; aynısı, seremoni başlıyor. Yurt dışında; bir öğretmen, öğrencilerini sınıfa oynayarak sokuyor bizim baltalar hemen… Evet! Neyin peşinde olabileceğimizi anlayabileceğimiz bariz örnekler telefon ekranlarımızdan ardı sıra akıp gidiyor!
Ne görsek onu yapıyoruz. Neden? Şahsiyet, karakter gibi ayırt edici kişilik özellikleri ortadan kalktığı için. “Neyi göremediğimizi anlatmaya gerek yok!” diyesi geliyor insanın, midesi bulanarak! Olmuyor işte! İçin bunalıyor, bulanıyor, susmak rahatsız ediyor… Dayanamıyorsun. “Pislik bir milletiz” diyorsun. Devamında çirkef ilişkilerini, hırsla rant peşinde koşuşturmalarını hatta yemek yerken tabağa çöküşüyle başlayan homurtusunda yakaladığın nefsinin emmare frekansını da davranış özelliklerinin yanına koyunca… Gerçekten diyecek başka bir şey bulamıyorsun!
Tipolojik klon olarak birinin diğerine laf etmesi…
Diriliş Ertuğrul dizisini eline kılıç alıp (?) izleyeni de, modern (?) dünyasından ona ağız dolusu söylenenleri de aptallaşarak gözlemliyorsun; bir futbol maçında nasıl sarmaş dolaş olduklarını! Tipolojik klon olarak, birinin diğerine laf etmesine hiç gerek yok arkadaş!
Durum siyaset meselesinde de aynı… Kimsenin konuşacak bir şeyi yok aslında çünkü bildiği bir halt yok! Okumuyor ki, düşünsün… Her ne cenahta saf tuttu ise; o cenahın hamaset batağında, sadece güdülenmiş bir füze! İlginç olan ise bu tipolojik klonların “Nasıl saf tutabildiği?”
Şu haliyle hakkını verebileceği bir meziyete sahip olduğunu düşünemiyorum milletimizin… Çünkü topluluk içerisinde açıkça görülüyor ki; bireysel olarak, insanlık ve insaniyet dairesinde her hangi bir meziyetimiz yok, kendimi de dâhil ediyorum!
Evet! Çok mümtaz şahsiyetler çıkartabilmiş bir milletiz… Gerek yakın, gerek uzak tarihimizde. Lâkin yine söylüyorum: millet kavramını, insanlık ve insaniyet dairesini algılayamamış bu “sadece kalabalık bir topluluk” olma halimizle çıkarmış değiliz ha!
Allah’ın lütuflarına uğramışız sadece… Bunu da kime anlatasın?
Bu yazı hakkında düşünceler